27 Haziran 2012 Çarşamba
20 Haziran 2012 Çarşamba
19 Haziran 2012 Salı
18 Haziran 2012 Pazartesi
reçel kokulu evler
İlk defa yalnız başıma kiraya çıktığım zaman, ev bana hep yabancı geliyordu. Bir türlü alışamamıştım bu duruma... Haftada ikiden fazla annemde kalıyordum.
Dördüncü reçelim ise gül reçeli olacak.:)
Günün birinde ilk reçelimi yaptım, portakal reçeli.
Sonra evin içi reçel koktu, evim ev gibi oldu...
İkinci reçelim çilek reçeliydi...
Bu akşam, birkaç saat önce önce dalından topladığım-fotodaki
ağaç- vişnelerle ilk vişne reçelimi yapacağım... Bu reçelin özelliği ise, her
milimetrekaresine aşık olduğum yeni evimin güzeller güzeli mutfağında, annemin
hediyesi çelik tencerenin içerisinde kaynayacak olması ve bu evde yaptığım ilk reçel olması.
Umuyorum, gülücüklerle dolu
kahvaltı sofralarında, tazecik ekmeklerin üzerine sürülecek...
12 Haziran 2012 Salı
11 Haziran 2012 Pazartesi
perfect stranger
Are you from another world
I never seen someone who looks like you
Beautiful stranger how do you do?
Tell me is there something I can do for you
Your energy when you touch me
Lifted me off the ground
Your words to me are like music
I never seen someone who looks like you
Beautiful stranger how do you do?
Tell me is there something I can do for you
Your energy when you touch me
Lifted me off the ground
Your words to me are like music
I don't know
Who you are
All I really know is there's something your heart
That makes me feel
It's a new start
Who you are
All I really know is there's something your heart
That makes me feel
It's a new start
5 Haziran 2012 Salı
osmanlı anarko feministleri
Çete-i Nisvan Beyannamesi
- Zevcelik ve validelik tabiatin emri ve mukaddes vazife değildir.
- Mecburiyet-i askeriye kaldırılmalı, evlatlar vatana hibe edilmemelidir.
- Ahlaki ve milli iman kadının hürriyetine değil, içtimai muvazene için vasıta haline getirilmesine muavenet eder.
- Irki milliyetçilik vatanperverlik değildir.
- Tek fırkalı nizamda siyasi haklar meclise girme ve rey verme hakkıyla elde edilemez.
- Maarif, vatan ve milletten ziyade, şahsi hürriyet ve iradeye katkıda bulunmalıdır.
Nezihe Muhiddin önderliğinde 1923 yılında Kadınlar Halk Fırkası adı altında açılmak istenen partiye, kadınların seçilme hakkı olmaması gerekçesiyle izin verilmeyince, Türk Kadın Birliği adı altında örgütlenmiştir ve 16 Temmuz 1925- 1 Ağustos 1927 tarihleri arasında, Türk Kadın Yolu dergisini yayınlamıştır.
Yukarıdaki risale, derginin 6 Ağustos 1925 tarihli dördüncü sayısının arasında bulunmuştur. Kendine Çete-i Nisvan adını veren bir grup kadın tarafından, derginin devletçi, milliyetçi, militarist ve ahlakçı duruşunu eleştirilmek üzere, satılmadan önce derginin arasına konduğu tahmin edilmektedir. Bu belgeye kütüphanelerdeki kopyalarda rastlanmadıysa da, bir efemere müzayedesinde alınan iki kopyanın arasında bulunması, bu tahmini destelemektedir. Bu belge, Osmanlı kadın tarihi yazımında çığır açıcı niteliktedir. Umarız Çete-i Nisvan’a dair daha fazla belgeye ulaşmak ve bu anarko-feminist haraketi su yüzüne çıkartmak mümkün olur.
- Zevcelik ve validelik tabiatin emri ve mukaddes vazife değildir.
- Mecburiyet-i askeriye kaldırılmalı, evlatlar vatana hibe edilmemelidir.
- Ahlaki ve milli iman kadının hürriyetine değil, içtimai muvazene için vasıta haline getirilmesine muavenet eder.
- Irki milliyetçilik vatanperverlik değildir.
- Tek fırkalı nizamda siyasi haklar meclise girme ve rey verme hakkıyla elde edilemez.
- Maarif, vatan ve milletten ziyade, şahsi hürriyet ve iradeye katkıda bulunmalıdır.
Nezihe Muhiddin önderliğinde 1923 yılında Kadınlar Halk Fırkası adı altında açılmak istenen partiye, kadınların seçilme hakkı olmaması gerekçesiyle izin verilmeyince, Türk Kadın Birliği adı altında örgütlenmiştir ve 16 Temmuz 1925- 1 Ağustos 1927 tarihleri arasında, Türk Kadın Yolu dergisini yayınlamıştır.
Yukarıdaki risale, derginin 6 Ağustos 1925 tarihli dördüncü sayısının arasında bulunmuştur. Kendine Çete-i Nisvan adını veren bir grup kadın tarafından, derginin devletçi, milliyetçi, militarist ve ahlakçı duruşunu eleştirilmek üzere, satılmadan önce derginin arasına konduğu tahmin edilmektedir. Bu belgeye kütüphanelerdeki kopyalarda rastlanmadıysa da, bir efemere müzayedesinde alınan iki kopyanın arasında bulunması, bu tahmini destelemektedir. Bu belge, Osmanlı kadın tarihi yazımında çığır açıcı niteliktedir. Umarız Çete-i Nisvan’a dair daha fazla belgeye ulaşmak ve bu anarko-feminist haraketi su yüzüne çıkartmak mümkün olur.
4 Haziran 2012 Pazartesi
güneşin, pek güzel ve estetik bir ifadesi...
-"Ahmet Hamdi Tanpınar, Huzur" romanından bir alıntı.-
Ne kadar mustarip olursanız olun, güneş bu ıstırabın
arasında er geç bir çatlak buluyor, oradan altın bir ejder gibi kayıyor. Sizi
iç mahzeninizden çıkarıyor, bir yığın imkânı masal gibi anlatıyor.
“Sanki, bana inan ben her mucizenin kaynağıyım, her şey
elimden gelir; toprağı altın yaparım. Ölüleri saçlarından tutup silker,
uykularından uyandırırım. Düşünceleri bal gibi eritir, kendi cevherime
benzetirim. Ben hayatın efendisiyim. Bulunduğum yerde yeis ve hüzün olmaz. Ben
, şarabın neşesi ve balın tadıyım.”
1 Haziran 2012 Cuma
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)