25 Ekim 2012 Perşembe
23 Ekim 2012 Salı
Kitabe-i Seng-i Mezar
Nasıl bir an ki bu, kalbim bir taş gibi ağır geliyor bana.
Aklım ince bir ipin üzerinde dengede kalmaya çalışıyor. Hani hissedersin ya bir
şey olacak birazdan; o oldu çoktan. Bunu bilen sadece ben olmamalıyım diyorum,
diyorum, diyorum... Sesim ruhumun odacıklarında çınlıyor. Kimse duymuyor.
Bu nasıl bir korku, bu nasıl bir inanış, bu nasıl bir
varoluş... Yeniden doğmam için daha kaç kere ölmem gerekir. Bu nasıl bir
yalnızlık. Çıkamıyorum kendi kendimi hapsettiğim bu dünyadan. Ulaşamıyorum kapı
altından ışık sızan odaya. Diyemiyorum;
ben seni çok sevdim hem de kaç kere... Ona tam dokunacakken uyanıyorum. Uyandığım
yer öldüğüm yer oluyor.
Buradan çıkamıyorum; “S”onsuzluk ...
17 Ekim 2012 Çarşamba
leylalara...
LEYLA
Bu akşam rüyamda Leyla'yı gördüm
Derdini ağlarken yanan bir muma;
İpek saçlarını elimle ördüm,
Ve bir kemend gibi taktım boynuma
Bu akşam rüyamda Leyla'yı gördüm.
Leyla... Ela gözlü bir çöl ahusu
Saçları bahtından daha siyahtır.
Kurmuş diye sevda yolunda pusu
Döktüğü gözyaşı, çektiği ahdır.
Leyla... Ela gözlü bir çöl ahusu.
Bir damla inciydi kirpiklerinde,
Aşkın ızdırapla dolu rüyası
Bir başka güzellik var kederinde
Bir başka alem ki ruhunun yası
Sessiz incileşir kirpiklerinde.
İpek saçlarını elimle ördüm,
Ve bir kemend gibi taktım boynuma
Bu akşam rüyamda Leyla'yı gördüm.
Leyla... Ela gözlü bir çöl ahusu
Saçları bahtından daha siyahtır.
Kurmuş diye sevda yolunda pusu
Döktüğü gözyaşı, çektiği ahdır.
Leyla... Ela gözlü bir çöl ahusu.
Bir damla inciydi kirpiklerinde,
Aşkın ızdırapla dolu rüyası
Bir başka güzellik var kederinde
Bir başka alem ki ruhunun yası
Sessiz incileşir kirpiklerinde.
Ahmet Hamdi Tanpınar.
15 Ekim 2012 Pazartesi
yanaklarımı ıslatan şiir.
açsam rüzgara
Ne
hoş, ey güzel Tanrım, ne hoş
Mavilerde
sefer etmek!
Bir
sahilden çözülüp gitmek
Düşünceler
gibi başıboş.
Açsam
rüzgara yelkenimi;
Dolaşsam
ben de deniz deniz
Ve
bir sabah vakti, kimsesiz
Bir
limanda bulsam kendimi.
Bir
limanda, büyük ve beyaz...
Mercan
adalarda bir liman..
Beyaz
bulutların ardından
Gelse
altın ışıklı bir yaz.
Doldursa
içimi orada
Baygın
kokusu iğdelerin.
Bilmese
tadını kederin
Bu
her alemden uzak ada.
Konsa
rüya dolu köşkümün
Çiçekli
dalına serçeler.
Renklerle
çözülse geceler,
Nar
bahçelerinde geçse gün.
Her
gün aheste mavnaların
Görsem
açıktan geçişini
Ve
her akşam dizilişini
Ufukta
mermer adaların.
Ne
hoş. ey Tanrım, ne hoş,
İller,
göller, kıtalar aşmak.
Ne
hoş deniz deniz dolaşmak
Düşünceler
gibi başıboş.
Versem
kendimi bütün bütün
Bir
yelkenli olup engine;
Kansam
bir an güzelliğine
Kuşlar
gibi serseri ömrün.
Orhan Veli Kanık.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)